15 Haziran 2009

Kredi Kartı Borçlarına Düzenleme



Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 31 Mayıs 2009 tarihi itibariyle ödeme ihtarı çekilmiş, icra takibi başlatılmış ya da bankalarca takibe alınmış kredi kartı borçları için yeni bir ödeme planının uygulamaya konulacağını bildirdi.

Babacan, düzenlediği basın toplantısında, kredi kartının bir nakit kullanım ve ödeme aracı olduğunu, bu kartların borcu borçla çevirme ve borcu öteleme aracı olmadığını belirtti.

Kredi kartı kullanımının daha da yaygınlaşmasının genel ekonomik çerçevede uygun olacağını ve bu doğrultuda kart kullanımını teşvik ettiklerini kaydeden Babacan, ``Kredi kartlarının daha rasyonel kullanımını sağlayacak uygulamaları hayata geçirmek ve takipteki kredi kartı sorununa çözüm getirmek için yeni düzenlemelere ihtiyaç var`` dedi.

Bu çerçevede yeni bir düzenlemeye gidileceğini ifade eden Babacan, kredi kartı borçlarına yeni bir ödeme planı getiren düzenlemeden 874 bin 657 vatandaşın yararlanacağını söyledi. Babacan, 30 Nisan 2009 itibariyle 874 bin 657 kişinin kullandığı 1 milyon 301 bin 302 kredi kartında tahsili gecikmiş ve takibe alınmış kredi miktarının 3 milyar 107 milyon lira olarak belirlendiğini vurguladı.

Babacan`ın kredi kartları ile düzenlemeler konusunda şöyle konuştu: `Tüketici kredilerinde kart faizi en yüksek faize sahip. Bir konut, bir taşıt kredisinde çok daha düşük faizler söz konusu. Vatandaşların ihtiyaç kredisi sistemine yönelmesini öneriyorum. Oradaki faiz oranları kredi kartı faizine oranla çok daha düşük. Kredi kartlarıyla ilgili üç önemli ayak var. Düzenlemeyle kart veren kuruluşlar yıllık kart kullanım bedelini 3.500 liraya kadar olan kartlarda 35 lira, 3500 ve daha fazla olan kartlar için limitin yüzde 1`ini geçmeyecek şekilde belirleyecekler. Kart hamili iptal ettirmek istediği zaman borcunu 90 gün içinde ödemek kaydıyla iptal edebilecek. Asgari ödeme tutarını yüzde 30`a kadar artırmaya ve yüzde 10`a kadar azaltmaya BDDK yetkili olacak. Şu an bu oran yüzde 20. 31 Mayıs 2009 tarihi itibariyle ödeme ihtarı çekilmiş, icra takibi başlamış ya da banka tarafından takibe uğramış kredi kartı borçları için yeni bir ödeme planı uygulanacak. Kanun çıktıktan sonra 60 gün içinde bu imkandan yararlanabilecekler. 31 Mayıs 2009 tarihine kadar geçen sürede ödemeye esas borç tutarı hesaplanacak. Ödemeye esas borcun 30 gün içinde ödenmesi durumunda herhangi bir faiz hesaplanmayacak. Taksitle ödeme olursa borcun tutarı 6 aylık vade için 1,04, 12 ay için 1,28 katsayıyla çarpılacak. Oranlar belirlenirken tüketici kredi faiz oranlarına yakın oranlar alınarak ödeme sıkıntısına girilmesi engellenecek.`

DÖVİZE ENDEKSLİ KREDİLER

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, döviz cinsi ve dövize endeksli kredi kullanımına ilişkin düzenlemeyle ihtiyatlı, risk yönetimini ön planda tutan, firmaların ve bankaların risklerini artırmayacak yeni bir sisteme geçileceğini belirterek, ``Yeni düzenlemeyle getirilen en önemli husus, döviz geliri olmayan firmalar da belli limitler çerçevesinde döviz kredisi kullanabilecek`` dedi.

Yurt içi döviz cinsi ve dövize endeksli kredi kullanımına ilişkin yürürlükte bulunan yasanın firma ve gerçek kişiler bakımından 3 farklı uygulamayı öngördüğünü ifade eden Babacan, bu mevcut düzenlemede döviz geliri olan firmaların yurt içi bankacılık sisteminden döviz cinsi ve dövize endeksli kredi kullanabildiğini kaydetti.

Babacan, döviz geliri olmayan firmaların yurt içi bankacılık sisteminden döviz cinsi kredi kullanamadığını, ancak dövize endeksli kredi kullanabildiklerine işaret etti.

Tüketicilerin ise yurt içi bankacılık sisteminde döviz cinsi kredi kullanamadığını, ancak dövize endeksli kredi kullanabildiğini anlatan Babacan, şöyle konuştu:

``Yurt içinde döviz cinsi ve dövize endeksli kredi kullanımında bazı sınırlamalar bulunurken döviz geliri olsun ya da olmasın tüm firmalar yurt dışında her türlü ticari ve mesleki faaliyetinin finansmanı amacıyla döviz cinsinden kredi temin edebilmektedirler. Yurt içinde döviz cinsi kredi kullanabilmekteki kısıtlamalar nedeniyle firmalar sıklıkla Türkiye`de kurulu bankalarımızın yurt dışı şubelerinden döviz kredisi kullanma yöntemine başvurmaktadırlar. Nitekim 2009 yılı Mart sonu itibariyle reel sektör firmalarımızın yabancı para cinsinden sağladığı 139 milyar dolarlık kredinin 35 milyar dolarlık kısmı Türkiye`de kurulu bankalarımızın yurt dışı şube ve iştiraklerinden kullanılmıştır. Bu durum söz konusu döviz kredilerinin Türkiye`nin dış borcu olarak istatistiklere girmesi nedeniyle Türkiye`nin borçluluk göstergelerini olumsuz yönden etkilemektedir.

Ayrıca firmalarımız yurt dışında daha kolay kredi temin etmek amacıyla yurt dışı bankalar nezdinde teminat olarak döviz bulundurmaktadır. Bu da tasarrufların yurt içinde değerlendirilememesine sebep olmaktadır.``

Babacan, 2008 yılı sonu itibariyle özel sektörün yurt dışı bankalar ve Türkiye`de kurulu bankaların yurt dışı şubelerinde tuttuğu mevduat toplamının 33 milyar dolar seviyesinde olduğunu kaydetti.

Öte yandan tüketicilerin dövize endeksli kredi kullanabilmeleri nedeniyle şu anda kur riskine açık olduğunu belirten Babacan, bunun da hem tüketici bazında hem de makro düzeyde kur riskinin izlenememesi ve yönetilememesi sonucunu beraberinde getirdiğini söyledi.

AA


Hiç yorum yok: